
Öncelikle MPV sınıfı bir araba istediğimden emindim. Bu segmentte Matrix'e rakip araçlara baktığımda Honda Jazz, Opel Meriva, Fiat Idea, Renault Modus, Nissan Note ve Ford Fusion karşıma çıktı. Bunlardan renault ve fiat'a hiç sempati duyamadım. Bu nedenle onları otomatikman eledim.
Ford konusunda ise yakın bir akrabamın kulladığı araba ve önceki çalıştığım şirketin arabaları Ford Fiesta idi. Olumlu geri bildirim çok fazla almadım. Bu nedenle Ford'uda eledim. (Umarım bu arabalara ön yargılı davrandığım için sonradan pişman olmam.)
Geriye meriva, note ve jazz kaldı. İtiraf etmeliyim ki bu arabalar arasında işçilik kalitesi açısından meriva gerçekten ötekilerden ayrılıyordu.
Jazz'ın benzinli olması ve az yakıt tüketmesi beni çok çekiyordu. Ancak rutuşlanmamış kasasındaki iç malzeme kalitesi resmen beni hayal kırıkığına uğrattı. Yinede yeni kasasını beklemeye karar verdim. Hem daha büyüyeyeceğini duymuştum hemde bir umut bu sefer malzeme kalitesinin beni tatmin edeceğini düşünmüştüm. Bu güne kadar satın alma kararımın gecikmesinde bu beklemenin neden olduğunu söyleyebilirim. Jazz da yeni kasa çıkınca hemen honda bayii ne koştum. Sonuç tam bir hayal kırıklığı idi. Alay eder gibi en baz modelinde bile 32-33 bin TL fiyat çıkardılarki yine kullanılan malzemenin kalitesine göre çok komikti. Ve hemen o dakika onuda eledim.
Geriye note ve meriva kalmıştı. Note'un renault'un dizel motorunu kullanıyor olmaları bir artıydı. Motor gerçekten kendisini kanıtlamıştı. Beygir seviyesinin düşük olmasının yanında gene kullanılan malzeme kalitesine takıldım. Sevis ve parça fiyatlarınında oldukça yüksek olduğunu duymuştum. Ve onuda eledim.
Son olarak elimde meriva kalmıştı. kaç kez opel bayii sine gittim bende bilmiyorum. Gerçekten işçilik ve kullanılan malzeme on numara idi. Ancak 1.3 dizel motorun o kasayı nasıl çekeceği konusunda ciddi endişelerim vardı. 1.6 benzinli üzerinde ciddi ciddi düşünmeye başladım. Bu seferde fiyatta 32-33 bin arasında seyrediyordu. Parça, kasko ve servis maliyetleride düşündürüyordu. Eh tabi yakıt maliyetlerinide eklemek lazım. Sonrasında benzin, kasko, parça ve servis maiyetlerinin yüksek olması merivadan uzaklaştırdı.
Matrix'in işçiliği ve malzeme kalitesi fiyatına göre oldukça iyiydi. 1300 kg.nin üzerindeki kilosu ile de yeterince saygı duymamı sağladı. Üstelik sadece Türkiye'de üretiliyor olması ve ağırlıklı avrupa pazarını hedefliyor olması malzeme kalitesinede yansımıştı. 1.5 dizel motorunun 110 beygir olmasıda beni heyecanlandırdı. Kullanıcıların servis maliyetlerindende memnun olmaları beni dahada yaklaştırdı. Ayrıca yeni kasayı satın alanların hiç bir şikayette bulunmamaları ve bir süre sonra bayii ye getirip bunu ikinci elde satın dememeleride çok hoşuma gitti. (Bu muhtemelen satış taktiği. Yalanda olsa insanın hoşuna gidiyor. Bakalım yaşayıp göreceğiz.) Bütün bunlara cazip kampanyalı fiyatıda eklenince daha önce hiç tecrübe etmediğim bir marka konusunda beni cesaretlendirdi. Birde park sensörünü hediye alınca tamamdır dedim.
Tabi hala tereddütlerim var.
Hyundai markası başlı başına endişe kaynağım. Gerçi 5 yıl garanti vermeside kendisine güvenini gösteriyor. Yinede ne bileyim Hyundai işte. Umarım beni yanıltır.
Öncelikle dizel motor beni çok endişelendiriyor. Çünkü ilk dizel motor tecrübem olacak. Şimdiden sorunsuz ve randımanlı nasıl kullanabilirim diye internette karıştırmadığım kaynak kalmadı.
Arabanın virajlara nasıl tepki vereceği konusunda şüphelerim var. Kilosu belki toparlayıcı olabilir.
Arabanın içinin geniş olması kasasının büyük olması nedeni ile zamanla iç aksamında sesler oluşması ihtimalinden korkuyorum.
İ serisinin matrix'e de uygulanıp üretimine son verilmesi ihtimalide beni korkutuyor. Getz'in yerine i20'nin gelecek olması bu şüphelerimi pekiştiriyor. Getz gibi çok satan bir kasadan vazgeçecek olmaları Matrix'den daha kolay vazgeçeceklerini düşündürtüyor. Tek umudum Avrupa pazarında tutuluyor olması ve yeni kasanın daha yeni rutuşlanmış olması.
Benim çok beğenmeme rağmen arabanın Türkiye'de çok tercih edilmemiş olması da beni düşündürüyor. Acaba kullanımda ortaya çıkan ciddi sıkıntıları mı var sorusunu sormaktan kendimi alamıyorum.
Bütün bu tereddütlerime 20 şubattan itibaren yanıt alacağım için çok heyecanlıyım.
Bu gün plakamda belli oldu. Yarın ilk işim kasko işlemlerini başlatmak olacak.
Kaskonun ne kadar tuttuğunu sonrasında paylaşırım.