19 Mart 2009 Perşembe

Okuyucu Kullanım Deneyimleri

Herkese merhaba,
Matrix Müşteri Deneyimleri sitemi bu sitenin takipçilerine de açmaya karar verdim. Eğer siz de bir matrix kullanıcı iseniz ve deneyimlerinizi paylaşmak isterseniz seve seve sitemin sayfalarını açabilirim. Bunun için e-mail adresim deneyimlerinizi yazıp göndermeniz yeterli olacaktır. Olumlu olumsuz tüm deneyimlerinizi hiçbir sansüre uğratmaksızın yayınlayacağımdan emin olabilirsiniz. Sonuçta göndereceğiniz deneyimler sizin yaşadığınız deneyimlerdir ve buna herkesin saygı göstermesi gerektiğini düşünüyorum.
Deneyimlerinizi bekliyorum.
Göndereceğiniz e-mail adresi : egitim04@yahoo.co.uk

15 Mart 2009 Pazar

İlk Kullanım Deneyimleri


Uzun bir aradan sonra herkese tekrar merhaba,
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki aracı kullanması çok keyifli. Sürüşün her anında sanki jeep kullanıyormuş gibi bir deneyim yaşıyorsunuz. Gerçekten trafikte herekese belli bir seviyenin üzerinde bakmak oldukça keyif verici. Üstelik bu durum gece uzun yolda karşı taraftan gelen araçların farlarından etkilenmemenizede yol açıyor. Arabanın hızlanması 1. viteste ağır. Ancak bu aracın 20 km. hıza ulaşmasına kadar sürüyor. 2. vitese attığınız andan itibaren turbonun farkını hissediyorsunuz. Sırtınızı resmen koltuğa yapıştırarak motorun gücü sizi öne doğru itiyor. Ve bu durum üst viteslerdede aynen devam ediyor. Yokuşlarda önceki arabamdan çok sıkıntılıydım. Resmen yokuşlarda bayılıyor sürekli vites küçültmek zorunda kalıyordum. Yeni Matriximde ise buna hiç ihtiyaç duymadım. Yokuşlarda hızlanması ve ivmelenmesi bir harika.
Arabanın görüş açısı mükemmel. Her tarafı görebiliyorsunuz. 360 derece yola çok hakim bir görüş açısı var. Özellikle aracın büyüklüğünden ötürü parklarda sıkıntı yaşarmıyım düşüncesi ile arka park sensörü taktırıtım. Ancak şimdi görüyorum ki görüş açısı o kadar mükemmelki arka park sensörüne hiç gerek yokmuş. Yeni Matrix alıcıları eğer çok acemi bir sürücü değilse arka park sensorü taktırmanıza hiç gerek yok.
Aracı aldığımdan beri İstanbulda neredeyse hergün yağmur yağdı ve ben aracı hep yağmurlarda kullanmak zorunda kaldım. Sonradan kendimin keşfettiği bir özellikten bahsetmek istiyorum bu çok işime yaradı çünkü. Aracın silecek fasılasını yağmurun şiddetine göre kendiniz ayarlayabiliyorsunuz. Ses açma kapama düğmesi şeklinde bir sembolle silecek koluna bilezik gibi hareket eden bir parça eklenmiş. Ve silecek fasılalarını yağmura göre kendiniz kontrol edebiliyorsunuz. Bu çok kullandığım bir özellik oldu. Ancak yağmurda kullanırken aracın arka camına tekerlekten çok faza kirli su çarpıyor. Aracın arka camı oldukça yüksek olmasına rağmen bu durum hayret verici şekilde böyle. Arka cam sileceğini çalıştırmak araç hareket halindeyken hiç pratik olmadığını söyleyebilirim. Normalde diğer araçlarda kolu kendinize doğru çektiğinizde genellikle arka cam sileceği çalışır ve bu çok pratik bir yoldur. Ancak bu şekilde Yeni Matrix de ön camlara su fışkırtarak kısa süreli ön silecekleri çalıştırıyorsunuz. Hala tam öğrenemediğim bir şekilde kolu sola ya da sağa çevirerek çalıştırıyorsunuz. Bunu kullanırken çok zorlanıyorum ve hiç pratik değil. Ama iyi bir tarafı arka cam sileceklerinide ön camlar gibi sürekli ya da fasılalı çalıştırabiliyorsunuz. Ama bunu hareket halinde yapana kadar çok uğraşıyor yolda dikkatiniz dağılıyor. önerim araç dururken bu özelikleri önceden keşfedip beyninize reflex halinde kazımanız ve sonrasında yola çıkmanızdır.
Şu an aracımla 2000 KM yaptım. Bunun içinde bir İzmit ve birde Ankara'ya gidip gelme vardı geri kalanı şehir içinde kullandım. Ankara yolunda 1000 KM.yi tamamlar tamamlamaz. Arabayı performanslı kullandım. 180 KM.ye kadar hızı çıkardım. Araç devir göstergesi kırmızı noktaya yakın bile kullandım bu hızlarda. Hararette en ufak bir değişme olmadı. Zaten aracı teslim alırken mazotlu aracın hararetini yükseltemezsin diyorlardı bu doğruymuş. Şunu da söyleyebilirim ki araç virajlarda oldukça tatmin ediciydi. çünkü araca ilk bindiğinizde aklınızdan araba çok yüksek virajlarda dikkat etmeliyim diye hızlı bir düşünce geçiyor. Ama aracın ağırlığının faydasını virajlarda fazlası ile görüyorsunuz. Çünkü 1400 KG ağırlıkla viraja girdiğiniz gibi her hangi bir tarafa savrulmadan çıkıyorsunuz. Bunu her virajda hızı biraz daha yüksek tutarak denedeim ve hep aynı sonucu aldım. Araç yüksek hızda yüksek olmasına bağlı olarak rüzgar sesi yapıyor. Bunu 100 km.nin üzerinde her an duyabiliyorsunuz. Bu çok sorun değil ama ben alıştım. 180 km hızda bile gerçek hızı hissetmiyorsunu. Bazen şüphe bile duydum acaba hız göstergesi olduğundan yüksek mi gösteriyor diye. Ama km sayacına göz attığımda metre hanesi leblebi gibi artınca hızın gerçek olduğu ile ilgili bir şüpheniz kalmıyor. Ben hevesle 180 Km hıza çıktım. Bunu yaparken şunuda söylemeliyim ki gaza sonuna kadar hiç basmadım. Yine normal kullanıştaydı ayağımdaki pedal seviyesi. Yani dahada artacağını düşünüyorum. Bu durumda devir göstergesi kırmızılarda gezecektir. Bence hiç gerek yok bu kadar zorlamaya. sonuçta bir aile arabası ve muhtemelen benim gibi, yanınızda sevdikleriniz yani aileniz olacak. Bu nedenle bu hızlara bir daha çokmamaya karar verdim yol açıksa ve otobandaysanız bence aracın güvenli maksimum hızı 150 KM olmalı bilemediniz 160 KM. Bu hızlarda aracın kontrolunun açıklayamadığım bir hisle daha fazla bende olduğunu hissettim. Bunun üstündeki hızlarda aynı duyguya kapılmadım. Bunun hiçbir bilimsel verisi yok tamamen psikolojik.
Canımı sıkan nedenini bilemediğim bir şeyi paylaşmak istiyorum. Araç seyir halindeyken en ufak bir çukurda arka tekerleklerden garip bir ses duyuyorum. Sanki süspansiyon sistemi aşırı esniyerek teker kaportaya ya da tanımlayamadığım bir parçanın kaportaya sürtüyormuş sesi gibi bir şey. Bunu ilk fırsatta servisle paylaşıp baktırmayı düşünüyorum. Birde tabi klasik her forumda karşılaşabileceğiniz sorun bendede var. Aracın en ufak küçük taşlı ya da kumlu bir zemine girmesiyle içerde müthiş bir çıtırtı sesinin oluşması. Sanki kaportaya çarpan küçük taş parçaları gibi. İçiniziş acıtıyor resmen kaportaya hasar veriyormuş hissi veriyor. Bunun önceleri çamurluklarda davlyunbaz olmamasına bağlıyor sesinde kaportaya çarpan küçük taş parçaları olduğunu düşünüyordum. Ama eğilip baktığımda çamurluğun davlunbazla çok güzel bir şekilde izole edildiğini gördüm buda beni çok rahatlattı doğrusu. Tahminim davlunbazla çamurluk kaportası arasında bir boşluk var ve davlunabazın çıkardığı çarpma sesi bir davul gibi ses çıkartıyor. Doğrusu davlunbazı görünce bu seside dert etmemeye başladım. Çünkü aracıma bir zarar vermediğini biliyordum. Ancak arka süspansiyonlardan çıkan sese hiçibir gerekçe bulamadım ilk işim bunun nedenlerini araştırmak olacak.
Şimdiye kadar şehir içi ve şehir dışında KM de 170-178 kr. yaktı. fena değil ancak litre bazında ilk aldığımda 7.2 litre yakması biraz can sıkıcıydı. Yol bilgi ekranı çok menem bir şey değil. çünkü nasıl kullanırsanız kullanın hiç değişmiyor. Aracı fulleyince bir sonraki benzinliğe 630-650 Km gösteriyor. 125 TL ye tam olarak doluyor. ( 55 LT.) Ankara yolunda benzinliğe kalan Km ile yaptığımı toplayınca 850-900 KM.ye ulaştım. RAkamların net olmadığının farkındayım bunun nedeni ise önceki aracımda KM de 350 kr. ödeyen biri olarak 170 kr.yi görmek çölde vaha bulmak olduğu için. Birdahada detaylı hesaplamadım doğrusu. Bu rakamlar hafızamı zorlayarak çıkardıklarım.
Bu günlük bu kadar olsun. Daha sonra başka detaylarada gireceğim. Bundan sonra her deneyimi paylaşmaya çalışacağım. Bazı arkadaşların sabırsızlıkla güncelleme yapmamı beklediklerini biliyorum. Ama unutmamak gerekki çalışan bir insanın ve bu aralar tempom hafta sonları bile çok yoğun.

2 Mart 2009 Pazartesi

Motor Kullanım Bilgileri

Servis Şefine dizel araç kullanımı ile ilgili bir kaç soru sordum. Verdiği cevaplar bildiklerimin dışındaydı. Belli bir hızın üstüne çıkma demedi. Özellikle sordum bu konuyu. İlk KM.lerde 120 nin üzerine çıkmayacağımı biliyorum bu durumu kaç KM. sürdüreyim dedim. Duymak istediğim ilk 1000 ya da 10000 KM.ydi. Bana aynen şu cevabı verdi artık motor teknolojileri değişti. Araçlar fabrikadan rodajlı çıkıyor. Bu nedenle aracı istediğiniz gibi kullanabilirsiniz. Yol uygunsa istediğiniz süratte kullanabilirsiniz dedi. Peki devir aralığı ne olmalı dedim. İdeal bir devri var mı? diye sordum. Dizel aracı yüksek devirlerde kullanmalısın. Motor biraz bağırmalı dedi. Gerçi bu yakıt tüketimini artırır ama dizel için çok sağlıklıdır dedi. Aracın ilk çalıştırma stop bilgilerini sorduğumda ise aracı ilk çalıştırmada benzinli dizel farketmez bir süre çalıştırmanız aracın herköşesinin yağlanması için sağlıklıdır dedi. Uzun yol yapmış aracı uzun süre kullanmışsanız ki biz buna aracı zorlu şartlarda kullanma diyoruz. Aracı bir süre çalıştırınki turbo soğusun dedi. Bir süre çalıştırdıktan sonra stop edin dedi. Sonra evde aracın kullanım kitabından çıkan dizel motor kullanımı pratik öneriler broşüründe ise benzer bilgiler yazıyordu. aracı aldığınızda size önerim bu broşürü detaylı olarak okumanız. Oradada aracı ilk 1000 KM de değişken devirlerde kullanın diyordu. Yani hızlıysanız yavaşlayın yavaşsanız hızlanın. Ancak bunların hiçbirini ani olarak yapmayın diyordu. Gerek kalkışlarda gerek normal sürüşlerde yavaş yavaş hızlanın diyordu. Çalıştırma stop bilgileri servisteki ile aynıydı. Yanlız şu kısmı ilginçti 3 dk dan fazla rolantide çalıştırmayın diyordu. Bu şekilde kullandım bende 2,5 günde 300 KM yaptım. O deneyimlerimide birazdan paylaşacağım.